Üye Ol  -  Şifremi Unuttum?
Facebook
 
 
> Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü...

> Kadir Gecesinin ve Ona Değer Kazandıran Kur’an’ın Kadrini Bilmek...

> Erdoğan’ın, Karşılığı Olmayan Sert Söylemleri Filistin’den Yana, ...

> Ömrümüzden Bir Yıl Daha Azaldı, Gelin Hâlimizi Sorgulayalım!...

> Küresel İfsadın Fıtratı ve Doğal Dengeyi Bozması ile İnsanlığın Y...

   
En Çok Okunanlar
 
Mehmet PAMAK Makaleleri
Zincirleri Kırmalıyız / Yazar: Mehmet PAMAK / Tarih: 23-01-2009
ZİNCİRLERİ KIRMALIYIZ
     
     
Hayatımızı, Gündemimizi, Yöntemimizi Ve Mücadelemizi Vahiy Belirlemelidir / Yazar: Mehmet PAMAK / Tarih: 13-01-2009
Anladığım kadarıyla, “Haksözhaber sitesi”, haberleri ve iktibas yazılarıyla farklı düşüncelere ve etkinliklere de yer veren bir platformdur. Yine bildiğim kadarıyla, “Düşünce Platformu” bölümünde Haksöz çizgisiyle hiç değilse temel ilkeler alanında mutabakat arz eden, ancak yorum ve içtihada dayalı konularda farklılıkları olan şahsiyetlerin düşünce yazılarına yer verilmektedir.
     
     
Kemalizm Dininin Törenlerine Katılmamak İmani Bir Sorumluluktur / Yazar: Mehmet PAMAK / Tarih: 12-11-2008
Bilindiği üzere, Mustafa Kemal’in fikir babası olan Auguste Comte, dine karşı çıkmış, ilerlemeci tarih anlayışıyla dinlerin devrinin kapandığını ve en ileri aşama olan pozitivizme ulaşıldığını iddia etmiştir. Pozitivist felsefenin kurucularından olan Auguste Comte, kendi ürettiği bu seküler düşünceyi, daha sonra ilahı insan olan bir din olarak niteleyip adına “insanlık dini” diyerek, büyük bir çelişki yaşamış, ilahi dinden kaçarken ilahı kendisi olan dine sığınmıştır
     
     
Zincirleri Kırmalıyız / Yazar: Mehmet PAMAK / Tarih: 10-11-2008
Zincirleri Kırmalıyız…
     
     
Tevhidi Ümmeti Oluşturmak Ve Kur’An Neslini İnşa Etmek Akıdevi Bir Sorumluluktur / Yazar: Mehmet PAMAK / Tarih: 14-10-2008
İnsanlık serüveni bir Peygamber’in önderliğinde ve tek bir ümmet olarak başlamıştır. İlk insan toplumu bir Peygamberin öncülüğünde oluşturulan tevhid toplumu olarak teşekkül etmiştir. Daha sonra insanlar vahyin gösterdiği istikameti ve Peygamber’in oluşturduğu sahih geleneği terk etmiş, aralarındaki anlaşmazlıklar yüzünden ayrılığa düşmüşlerdir. “İnsanlar tek ümmetti, sonra ayrıldılar…”[1]
     
     
İslamcı Ve İslamcılık Kavramlarını İçselleştirmemiz Doğru Mu? / Yazar: Mehmet PAMAK / Tarih: 08-08-2008
Hamza Türkmen kardeşimin “Türkiye’de İslamcılığın Kökleri” ve “Türkiye’de İslamcılık ve Özeleştiri” isimli kitaplarını okudum ve pek çok temel konuda büyük bir mutabakat halinde olduğumuzu bir kez daha gördüm. Ali Değirmenci kardeşimin isabetli tanımlamasıyla “atom karınca” misali Allah yolunda ve Kur’an hizmetinde sürekli Türkiye’yi dolaşan, sürekli bir koşuşturma ile meydanlar, sokaklar, salonlar, sınıflar, Kur’an halkaları arasında didinen ve sürekli mücadele alanlarında olan bir dava adamının hayatın ve mücadelenin içinde üretmiş olduğu bu kitaplarını önemli ve anlamlı buluyorum.
     
     
Fikri Tartışmada, Eleştiri Kadar Mutabakatlara Vurgu Da Önemli Ve Gereklidir / Yazar: Mehmet PAMAK / Tarih: 03-08-2008
“Ehven-i şer meselesine nasıl bakmalıyız –2” başlıklı yazımızın altındaki yorumları yazan kardeşlerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Allah hepsinden razı olsun. Tabii ki, konunun önemi ve gündemden hiç çıkmayan sıcak bir konu olması sebebiyle daha fazla katılımın olmasını beklerdim. Ama ne yapalım ki, önemli ve sıcaklığı sürekli bir konu olması aynı zamanda herkesi çok yakından ilgilendiren netameli bir konu olmasını da sağlıyor ve üzerinde fazla konuşulmadan hayatın akışı içine bırakılması sonucunu doğuruyor. Neredeyse, herkesin bir biçimde etkilendiği, bulaştığı, ülkede sürekli üretilen baskılar, yasaklar, korkular adına umut bağladığı, yahut çıkarlar, menfaatler, beklentiler adına yakından ilgilendiği ve bu sebeple de üzerinde fazla konuşulmadan, beklentilere, umutlara alan açtığı ölçüde çoğunluğun hep gündeminde olan, olmaya da devam eden bir konu bu.
     
     
Özgürlük Hediye Edilmez, Ancak Fethedilir! / Yazar: Mehmet PAMAK / Tarih: 01-08-2008
Başörtüsü yasağı ile ilgili görüşlerini açıklamak üzere çağrıldıkları Kanal 1’de, Fatih Altaylı’nın “teke tek” programına katılan Nuray Canan Bezirgan ve Kevser Çakır kardeşlerimiz, canlı yayında hiç beklemedikleri bir sorunun muhatabı olmuşlar ve ikiyüzlülük yerine dürüst bir Müslüman’ın yapması gerekeni yaparak, İslami kimliklerini ve bunun gereği olan düşüncelerini açıkça ifade etmişler, bu bağlamda “Atatürk’ü sevmediklerini” açıklamışlardı.
     
     
Vatanı, Kavmi Ve Devleti Uğrunda Ölen Şehid Olur Mu? / Yazar: Mehmet PAMAK / Tarih: 16-07-2008
Rabbimiz, “Allah, şüphesiz Allah yolunda savaşıp öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını -Tevrat, İncil ve Kur’an’da söz verilmiş bir hak olarak- cennete karşılık satın almıştır. Verdiği sözü Allah’tan daha çok tutan kim vardır? Öyleyse yaptığınız alışverişe sevinin, bu büyük başarıdır”1 buyurmaktadır. İşte bu ve benzeri ayetler gereğince cennet, sadece “Allah yolunda savaşıp öldüren ve öldürülen müminlerin mükafatıdır.” O halde bir savaşta öldürülenlerin, şehid sayılabilmeleri, dolayısıyla cennete hak kazanabilmeleri için, asgari şartlar bu ayetten şu şekilde çıkarılabilir:
     
     
Ehven-İ Şer Meselesine Nasıl Bakmalıyız -2 / Yazar: Mehmet PAMAK / Tarih: 07-06-2008
Bilindiği üzere, Haksöz dergisinin son sayısındaki, “Darbe-çete düzeninde halkın özgürlük arayışı ve sorumluluklarımız” başlıklı yazımızı okuyan Murat Kayacan kardeşimiz, bu yazıdan, benim “ehven-i şeri olumlu bulmak gibi bir değişim yaşamış olduğum” sonucunu çıkarmış ve bu değişimi kendisi de olumlu bir gelişme olarak nitelendirmişti. Bunun üzerine “Ehven-i Şer meselesine nasıl bakmalıyız” başlıklı bir açıklamayı bu sitede yayınlayarak, konunun ilmi ölçülerle tartışılmasını ve varsa delilleri ortaya konarak konunun açıklığa kavuşturulmasını talep etmiştim. Ancak maalesef bu tür fikri tartışmalara ciddi bir katılım sağlanamıyor. Buna rağmen katılımda bulunan az sayıda kardeşimize, hem bu tür bir konuda fikir beyan ederek katkıda bulunmaya çalıştıkları, hem de bunu çok güzel bir üslupla gerçekleştirdikleri için dua ediyorum. Allah kendilerinden razı olsun. Özellikle de Muhammed Fatih Ergün kardeşimizin değerli tespitleri konuyu aydınlatmak bakımından önemli katkı sağlamıştır.
     
     
SAYFALAR:   | 1 || 2 || 3 || 4 || 5 || 6 || 7 || 8 || 9 || 10 || 11 || 12 || 13 || 14 || 15 || 16 || 17 |
 
Copyright © 2013 İLKAV - İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı
Strazburg Caddesi No:18/4 SIHHIYE/ANKARA
Telefon :  +90 (312) 229 79 76 e-posta:  iletisim@ilkav.org
İLKAV Teknik Komisyon