Ekin Yayınları tarafından yayınlanan “Kemalizm Laiklik Şehidlik” adlı kitabı nedeniyle 216. maddeden yargılanan Mehmet Pamak’a 15 ay hapis cezası verildi. Karar mahkeme çıkışında protesto edildi.
Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada kitabın yazarı Mehmet Pamak’la yayıncısı Hamza Türkmen yargılandı. Hamza Türkmen beraat ederken Pamak’a verilen 15 ay hapis cezası ertelendi.
Buna göre beş yıl içerisinde aynı “suç”u işlemesi durumunda Mehmet Pamak cezaevine girecek.
Özgür-Der ve İLKAV mensubu çok sayıda kişinin izlediği davada “Kemalizm Laiklik Şehidlik” kitabı dolayısıyla yargılanan Mehmet Pamak ve Hamza Türkmen’in avukatı Necip Kibar, uzun bir savunma yaptı. Necip Kibar kitaptaki ifadelerin sosyal sınıf, ırk, din, mezhep ve bölgesel farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmediğini; tam tersine laik Kemalist oligarşinin ayrım gözetmeden tüm halk üzerinde baskı ve zulüm otoritesi kurduğunu anlattığını ve bu düşüncelerin hiçbir şekilde şiddet çağrısı içermediğini belirtti.
Hamza Türkmen ise 27 Nisan muhtırasıyla hukukçuların edilgen konumlarının belirginleştiğini ve hukuka ve siyasete doğrudan müdahale eden darbecilere karşı hiçbir girişimde bulunamadıklarını hatırlattı. Darbeciler karşısında “boynu bükük” kalan yargının yayınladıkları bir kitaptan dolayı yazarını mahkum etmeye çalışmasının düşünce ve ifade özgürlüğüne bir darbe olduğunu söyledi.
Laik Kemalist dayatmacılığı mahkeme önünde de teşhir eden ve kitaptan pasajların da yer aldığı oldukça uzun bir savunma yapan Mehmet Pamak ise kitabının halk arasında kin ve öfkeyi değil, Türk-Kürt, Alevi-Sünni her kesimden insanın kendi düşüncelerini birbirine özgürce anlatabilecekleri ve barış içerisinde yaşayacakları bir ortamı talep ettiğinin altını çizdi. Pamak, asıl ayrımcıların bu halklar arasında nifak tohumları ekerek resmi ideolojiyi, laikliği ve Kemalizmi dayatan sistem olduğunu söyledi.
Savunmaları dinleyen mahkeme TCK’nın 216. (eski 312.) maddesi gereğince Mehmet Pamak’a 15 ay hapis cezası verdi ve bilahare bu cezayı erteledi.
Karar, Mahkeme Çıkışında Protesto Edildi
Mahkemenin sona ermesiyle Fatih Adliyesi önünde protesto gösterisi düzenleyen Özgür-Der ve İLKAV mensupları “Resmi İdeoloji Dayatmasına Son! Düşünceye Özgürlük!” yazılı bir pankart açtılar. Adliye önünde basın açıklaması yapmak isteyen gruba polis müdahale ederek adliyenin dışına çıkardı. Müdahale sırasında “Baskıcı, Dayatmacı Zihniyete Son!” ve “Baskılar Bizi Yıldıramaz!” sloganları atan topluluk, sloganlarla adliye bahçesinden çıktı ve polisin engelleme çabalarına rağmen basın açıklamasını adliyenin giriş kapısı önünde yaptı.
Kararı protesto ettiğini söyleyen Mehmet Pamak, bu cezanın asla kendilerini yıldıramayacağını, resmi ideoloji dayatmasına karşı İslami kimliği korumaya devam edeceklerini söyledi. Kitapta söylediklerinin tamamını sahiplenmeyi sürdüreceklerini de vurgulayan Pamak, darbecileri yargılayamayan hukukun özgür düşünce önünde büyük bir barikat oluşturduğunu belirtti.
Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci de en son Şemdinli kararında da görüldüğü üzere hukuk dışı çeteleşmeyi kollayan bir tutum içinde olan yargı mekanizmasının muhalifler üzerinde alabildiğine ceberrut bir tavır sergilediğini vurguladı.
Basın açıklamasında söz alan Haksöz Dergisi yazarı Rıdvan Kaya ise, yargıdaki keyfiliği gösteren bu mahkumiyet kararından Meclis ve hükümetin de sorumlu olduğunu belirtti. Yeni TCK hazırlanırken çeşitli kuruluşların ve insan hakları örgütlerinin meclisi ve hükümeti düşünceyi yasaklayan maddeler üzerinde rötuşlarla yetinmeyip, bütüncül bir tavırla tüm bu maddeleri kaldırmaya çağırdıklarını ama 312. madde konusunda görüldüğü üzere hükümetin makyaj kabilinden değişikliklerle oyalandığını hatırlattı.
Açıklamalar boyunca “Resmi Dayatmaya, Baskılara Son!”, “İslami Kimliği Koruyacağız!”, “Herkes İçin Adalet, Düşünceye Özgürlük!”, “Düşünceye Değil, Darbelere Barikat!”, “Direniş, Adalet, Özgürlük!” sloganları atıldı.
