Üye Ol  -  Şifremi Unuttum?
Facebook
 
 
> Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü...

> Kadir Gecesinin ve Ona Değer Kazandıran Kur’an’ın Kadrini Bilmek...

> Erdoğan’ın, Karşılığı Olmayan Sert Söylemleri Filistin’den Yana, ...

> Ömrümüzden Bir Yıl Daha Azaldı, Gelin Hâlimizi Sorgulayalım!...

> Küresel İfsadın Fıtratı ve Doğal Dengeyi Bozması ile İnsanlığın Y...

   
En Çok Okunanlar

Anasayfa  >   CUMA HUTBELERİ  >  2019
 
Hutbe: Size Vahyolunan Kitabı Okuyun!
Tarih: 01/02/2019
   


“Sana vahyolunan Kitabı oku!...” (Ankebût: 45)

Hutbe: Size Vahyolunan Kitabı Okuyun!
“Sana vahyolunan Kitabı oku!...” (Ankebût: 45)
Âyetimizdeki “Oku!” emri, “utlü” kelimesiyle ifade ediliyor. Bu emir kalıbının diğer bir türetilmiş ifadesi de tilâvettir.
Tilâvet; takip etmek ve iletmek için okumayı ifade eder. “Kur’ân’ı tilâvet etmek” demek, onun kelimelerini tekrar etmek ve muhataplara aktarmak anlamına geldiği gibi, onun hakîkatlerini izlemek, dediğini yapmak, yolunu takip etmek ve izinden gitmek demektir.
Takip etmek anlamıyla Kur’ân’ın tilâvet edilmesi, onu farkındalıkla izlemeyi beraberinde getirmektedir. Artık Kur’an tilâveti demek, onun metnini sadece tekrar etmekten ve başkalarına aktarmaktan ibaret olmamalıdır. Kur’ân’ı okuyan ve kendisine Kur’ân okunan kimse de Kur’ân’ı takip etmelidir. Bir anlamda onun hükümlerini, ilkelerini, dünya ve âhiret görüşünü hayatının vazgeçilmezi yapmalıdır. Bu şekilde Kur’an okuyan kişi aklını ve gönlünü Kur’ân’ın yörüngesine koyacaktır. Bütün bunlar, Kur’ân’ı anlamakla mümkün olan konuları ifade eder. Bu sebeple Kur’an, bir talebe titizliği ve azmiyle okunmalı ve tatbik edilmelidir. Kur’an’ı okumaktan maksat; manasını bilerek ve anlayarak tertil üzere kıraat edip, öğrenilenle amel etmek yani yaşamak ve aynı zamanda öğrenilen âyetleri insanlara ulaştırmaktır. Sadece anlamadan telaffuz etmek veya kültür elde etmek için okunduğunda ve amel edilmediğinde Kur’an’dan hiçbir fayda elde edilemez. Aynı şekilde manası bilinmeksizin Arapçasının telaffuz edilmesiyle veya diğer bir ifadeyle seslendirilmesiyle de Kur’an’dan yararlanılamaz.
Kur’an’ı okumak; manasını anlayarak okumak, üzerinde düşünmek, yaşamak ve bildirip-tebliğ etmek demektir. Gerçek okumak böyle olunca, boğazdan aşağısına, kalbe ulaşmayan bir okumanın, değil kişiye küfre, isyana, tuğyâna ve günahlara karşı koyma gücü vermek, imanında sebat etmesi için yeterli güç bile veremeyeceğine dikkat edilmelidir. Bu tür insanlar hakkında Rasulullah (S)’in bir hadisinde şöyle buyurulmaktadır:
“Onlar Kur’an okuyacaklar, fakat Kur’an boğazlarından aşağıya geçmeyecektir: Onlar, okun yaydan çıktığı gibi imandan çıkarlar.” (Buhârî, Müslim, Muvatta’)
Aslında kişinin düşünce, ahlâk ve davranışlarında hiçbir değişiklik meydana getirmeyen ve onun Kur’ân’ın yasakladığı şeyleri yapmaya devam etmesini engellemeyen bir okuma, gerçek mü’minin okuyuşu değildir. Böyle kimseler hakkında Hz. Rasul (S) şöyle buyurmuştur:
“Kur’ân’ın haram kıldığını helâl kılan, aslında hiç Kur’ân’a inanmamış gibidir.” (Tirmizî)
Böyle bir okuyuş, kişinin nefs ve ruhunu ıslah edip güçlendirmez; aksine onu Allah’a karşı daha küstah, vicdanına karşı inatçı yapar ve karakterini tamamen bozar. Çünkü Kur’ân’ın ilâhî bir kitap olduğuna inanan, onu okuyup Allah’ın neler emrettiğini öğrenen; sonra da emirlerine karşı gelen kimsenin durumu, bilmediği için değil, kanunu çok iyi bildiği halde suç işleyen sanığın durumuna benzer. Yine Rasulullah (S) bu durumu çok kısa ve veciz bir cümle ile şöyle ifade etmiştir:
“Kur’ân sizin lehinize de aleyhinize de şâhiddir.” (Müslim)
Yani, “Eğer Kur’ân’a doğruca uyarsanız, o sizin lehinize bir şahid olur. Burada veya âhirette ne zaman yaptıklarınızdan hesaba çekilirseniz, yaptıklarınızın Kur’ân’a uygun olduğunu söyleyerek, Kur’ân’ı şahid getirebilirsiniz. Eğer yaptığınız şey kesinlikle ona uyuyorsa, bu dünyada hiçbir yargıcın sizi cezalandırmaya hakkı olmaz. Âhirette de Allah sizi bundan hesaba çekmez. Fakat eğer bu kitap size ulaşmış, siz de onu okumuş ve Rabbinizin sizden neler istediğini, neleri yasaklayıp neleri emrettiğini öğrenmiş, sonra da ona aykırı bir tavır içine girmişseniz, o zaman bu kitap sizin aleyhinize bir şâhid olur. Allah’ın mahkemesinde sizin suçunuzu daha da te’yid eder. İşte o zaman ne cezadan kaçmanız, ne de cehaletinizi öne sürerek daha hafif bir cezaya çarptırılmanız mümkün olur.”
01.02.2019
Hazırlayan: Emrullah AYAN

 

Bu içerik 1527 defa görüntülendi.
 
 
CUMA HUTBESİ YAZARI

Emrullah AYAN
  Diğer Cuma Hutbesi Yazıları

 
 
Yorumlar
Yorum Ekleyin
Adınız Soyadınız
e-Posta Adresiniz
Başlık
Yorum
Kalan karakter sayısı : 6000
Güvenlik Kodu
 
 
Copyright © 2013 İLKAV - İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı
Strazburg Caddesi No:18/4 SIHHIYE/ANKARA
Telefon :  +90 (312) 229 79 76 e-posta:  iletisim@ilkav.org
İLKAV Teknik Komisyon